Yazarlık yolculuğuna yeni başlayan yazarlar heyecanla eserlerini okuyucuya ulaştırma isteği duyarlar. Yazar, her ne kadar iyi yazdığını düşünse de eserlerinde acemiliği ve tecrübesizliği hissedilir. Bu onun kötü bir yazar olduğunu göstermediği gibi erken atılmış bir adım, yazarı acemi gibi gösterecektir. Okurun karşısına çıkmak için iyi bir yazar olmak yetmiyor. Yazarın bunun için deneyim ve tecrübe kazanıp kendisini ispat etmesi de gerekiyor.
Yazar bu deneyim ve tecrübeyi devamlı yazarak ve ilk kitabını yayımlayarak elde edecektir.
Bazen yazar iyi bir hikâye yakalar ve bunu bir an önce okuru ile paylaşmak ister. Henüz okurun karşısına çıkmaya hazır olmadığından bunu zamana bırakır. Böyle bir durumda yazmak istediği konular demode olabilir. Mesela kovid sürecinde çok güzel bir hikaye yakaladığını düşünen bir yazar, kendini henüz hazır hissetmediğinde, eserini okuyucu ile paylaşmak istemeyebilir. Yıllar sonra okurun karşısına çıkacak bilgi ve deneyime sahip olduğunda ise kovid artık gündemden düşmüş bir konu olacağından eser gerekli etkiyi yapamayabilir.
Bunun için yeni yazarlar, gölge yazarlar ve yazar koçları ya da geliştirici editörlerle çalışarak deneyimli bir yazar gibi kitaplarını yayımlayabilirler. Ayrıca bu süreç onu hem geliştirecek hem de alacağı sonuç motive edecektir. Yazarın profesyonellerle çalışması elbette onun yazar kimliğine gölge düşürmez. Çünkü konu ve hikâye yine yazara aittir.